1 Mart 2014 Cumartesi

MEDRESE-İ RAMAZANA VEDA EDERKEN

Bir medrese oldun bize Ey Ayların Sultanı…

Ardına kadar açtın kapılarını… Her türlü rahmet, hikmet ve nimetlerini serdin önümüze… Doyurdun aklen, kalben ve maddeten ne kadar fakirimiz, fukaramız var ise… Doyduk imana… Aç kalsa da bedenimiz, ruhlarımız bayram etti. Ruhumuz ilahi esintilerle neşv-ü nema buldu. Toplumsal dokularımız yeniden güçlenmeye başladı. Hanelerimiz neşelendi. Bereketlendi sofralarımız. Aşk ile okundu ezanlarımız. İhlâs ve samimiyetle kılındı namazlarımız. Yüce Mevla’ya yöneldi dua ve niyazlarımız.

Ne çok şey öğrettin ve yaşattın bir ayda Ey Ayların Sultanı…

Bizlere bir medrese oldun yüzlerce verdiğin derslerle. Sana layık talebeler olamadık belki. Hocalarımıza diyecek yoktu gerçekten. Oruç, iftar, sahur, teravih, zekât, fitre başta olmak üzere her birinin rahle-i tedrisine oturttun bizi. Hakkını verdiğimiz söylenemez derslerinin. Otuz günde ne kadar doldurabildikse akıl ve kalp heybelerimizi, o kadardı nasibimiz. Nasipsizlerimiz de vardı… Onlara da dua ettik sofranda buluşmak için.

Sana veda edebilmek zor gelecek bize Ey Ayların Sultanı…

Hoş gelmiştin… Bitmeyecek, gitmeyecek sanmıştık seni… “Kur’an-ı Mucizül Beyan”ı emanet ederek ayrılıyorsun. Ömrümüzün geri kalan tüm günlerini, on bir ayımızı Ramazan ve Kuran gibi geçirmemizdi asıl olan. Sen de inmişti insanlığın kurtuluşunun son reçetesi olan “Kur’an-ı Muciz’ül-Beyan”. Apaçık, anlaşılır, yaşanır bir kitap gelmişti dünya ve ahiret kurtuluşumuz için. Mağara ile başlayıp medeniyetle taçlanan tüm güzelliklerinin adı oldu Kur’an. Bundan daha büyük bir mucize olabilir mi? İnsanlığın tarihidir özetlenen. Her kim veya millet Kur’an’dan ne kadar nasiplenirse nasibince bir hayat yaşar. Bütün güzelliklerin kendinde toplandığı örnek insan Efendilerin Sultanı Resülullah Efendimiz (s.a.v) bunun şahidi oldu. Mağarada başlayan risâleti Medine’de bir devlet ve sonrasında medeniyetle hayat buldu. Efendimiz (s.a.v) yirmi üç yıla, çeyrek asra sığdırdı tüm bunları. Kur’an’dan beslenen Hz. Ebu Bekir doğruluğun, Hz. Ömer adaletin, Hz. Osman iffet ve hayânın, Hz. Ali hikmet ve cesaretin temsilcisi birer yıldızı oldular. “Kur’an Medeniyeti”nin bağrından sayısız ustalar, âlimler, imamlar, sultanlar neşv-ü nema buldu. Onların bıraktığı eserlere hayranlığı devam ediyor insanlığın. Tüm bunların en başında ve kaynağında bir “Kitap: Kuran”, bir “Resül: Muhammed (s.a.v)” ve bir “Yaratıcı: Allah (c.c)” duruyor. Allahu Ekber!

Hüzünle ve sevinçle baş başa bıraktın bizi Ey Ayların Sultanı…

Sana veda edişimizden dolayı hüzünlüyüz. Bayramına erişimizden dolayı sevinçliyiz. Mezuniyet törenimiz oldu bayram namazımız. Nasip olur mu bir daha sana kavuşmak bilmiyoruz…

Allah senden ve bizden razı olsun Ey Ayların Sultanı… Güle güle…

06.08.2013
Ali Sedat ASLAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder