27 Şubat 2014 Perşembe

TÜRKİYE'NİN BAŞKANI

Sayın Başkanım.
İçinde bulunduğumuz süreçte zor günler geçirdiğinizi, zor günlerin insanı ve lideri olduğunuzu cümle âleme gösterdiniz. Kader demeyip, kaderinde üstünde bir kaderi yaşadığınızı ilan ettiniz. Bizler ise “dua”dan ve bir de biricik “oy”larımızdan gayrı desteği olmayan, dışarıdan olup bitenlere seyirci kalma acizliğini yaşayanlarız. Hal böyle olunca ahvalimizi size arz etmektir niyetimiz. Size övgüler dizecek değiliz. Öven övmüş, seven sevmişse sizi, bizimkisi dalkavukluk olur.
2013 yılını size uğursuzca, fütursuzca, hesapsızca ve kitapsızca yaşatmaya kalkışanlar oldu. Bunlardan bazıları dost ve kardeş görünümlü idi size. Bazıları ise aleni düşman ve kinci idi. Amaçları yaralamaktı sizi cesur olan yüreğinizden… Bunlar, hayatınıza ve hayatımıza kastetmişti haince. Ama bilemedikleri, çözemedikleri bir şey vardı içinizde… İmanı yüreğinize işleyen “Kudret”in nelere kâdir olduğunu. Hayat, onlara dünyadan ibaret görünür; bize ise dünyadan öte… Ötesi olanın ölümü olmaz; yemini olur. İnsanlığın, ümmetin ve milletin hayrına yaşamaya yemin eder. Zulme ve adaletsizliğe karşı olur. Sessizlerin sesi, kimsesizlerin bestecisi olur. Aç ve açıkta kalanların doyurucusu olur.
Sahibini arayan bu yetim ve öksüz coğrafyanın sakinlerinin gönlü, artık bir başka türlü çarpmaya, coşmaya başladı hamdolsun. Dirilişin heyecanı sarmakta tüm benliğimizi. Aslımıza ait değerlerle donatmaktayız kimliğimizi. Başladık insan olmanın ve insan gibi yaşamanın anlamını hissetmeye. Milletler de pehlivanlar gibi yıkıldıkları yerden ayağa kalkarlar. “İslam Milleti” insanlığın ayağa kaldırılması gereken son pehlivanıdır. Bu “pehlivan”ın nefese, güce, inanca, sabra ihtiyacı vardır. Vakit nefes olma, bir ve diri olma vaktidir. Pehlivanı mertçe yenmek yerine; boğmanın planını ve fırsatını kollayanlarımızla sarıldı dört bir yanımız. “Dua” ve “Oy!”larımızdan korkar oldular. Kumpas üstüne kumpas kurdular; ama beyhude… Bilemediler işin sırrını… Çözemediler kalbin zırhını… Kesemediler derinlerden gelen çığlığımızı…
Kul olmak; kül olmayı göze alanların işidir. Varsın yansın yürek “kulluk” için. Mazlumların küllerinden yeşeriyor Allah’ın sevgili kulları… Bir tek cansa söz konusu olan ve “ecel”in vakti tayin edilmişse, ne gam gerekir; bir saniye ileri veya geri almak elimizde değil iken bize.
2014 ümmetin diriliş yılı olacak; ümmet dışı unsurlar istemese bile. Artık bu ümmetin içinden hakikati kükreyen “aslanlar”a sahip olduğumuzu dünya âlem duysun. Dünyada sadece çakallar değil; aslanların yüreğine, asaletine, heybetine, cesaretine sahip erler de var.
Üstad Necip Fazıl’ın dediği gibi düzen ve devran değişti vesselam… “Başkan”a baki selam…              
               Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
               Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.
               Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
               Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!
Ali Sedat ASLAN
Not: Bu yazı 2013’ün bitiminde başlanmış ve 2014’ün teheccüdünde bitirilmiştir.

Posted via Blogaway

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder